.:: DIŞ DONANIM BİRİMLERİ ::.
Bilgisayarın doğrudan bir parçası olmayan ancak bilgisayara daha sonradan çeşitli portlar vasıtasıyla bağlanan cihazlara dış donanım birimleri ismini veriyoruz. Klavye, fare, monitör, yazıcı, kart okuyucu gibi donanım birimlerine örnek olarak verebiliriz.
Klavye
Kullanıcılar mesajlarını ve isteklerini klavye aracılığıyla bilgisayara aktarırlar. Bilgisayar, temelde klavye aracılığıyla yönlendirilir ve kumanda edilir. Klavye hakkında bilinmesi
gereken, klavyenin bir giriş aygıtı olduğu ve klavyenin tuşlarına basılması halinde basılan
tuşun veya harfin kodunun bilgisayarın işlemcisi tarafından değerlendirilmek üzere belleğe
aktarıldığıdır. Giriş cihazlarının temel özelliği, kullanıcının anlayabildiği bilgileri, bilgisayarın
anlayabileceği şekle (yani dijital hale) çevirmeleridir.
Klavyeler harflerin dizilişine göre farklı tiplerde olabilirler. Sol üstte bulunan harf Q ise Q klavye F ise F klavye olarak adlandırılır. F klavyede harfler Türkçe daktilolarda düzenlendikleri şekildedirler. Bunun nedeni ise pek çoğumuzu hayrete düşürecek şekilde, kullanıcılara hız kazandırmak veya kullanış kolaylığı sağlamak değil aksine yazım hızını düşürmek içindir. Bilgisayarların klavyeleri genelde, yazım düzenini daktilodan almıştır. Daktilo kullanıcılarının iyi bileceği gibi, daktilo ile fazla hızlı yazmaya çalışılırsa tuşlar şeride vurdukları yerde sıkışıklığa neden olurlar. İşte bu noktadan hareketle her dilin dil yapıları incelenerek, olası sık sık yan yana tekrarlanan tuşlar tespit edilip mümkün oranda ayrık yerlere yerleştirilmişlerdir.
İçinde Türkçe’ye özgü harfler (Ş,Ç,İ,Ğ,Ü,Ö) bulunan yazılar hazırlayacaksanız kullandığınız bilgisayarın klavyesinde Türkçe harflerin bulunmasına dikkat etmeniz gerekir. Yandaki resimde Microsoft firması tarafından üretilip piyasaya verilen bir klavye bulunmaktadır.
Klavye üzerindeki tuşların değişik amaçları bulunmaktadır. Dikkatlice bakıldığı zaman klavye üzerindeki tuşların guruplara ayrılmış olduğunu göreceksiniz. Klavye üzerinde Fonksiyon tuşları, sayı tuşları, harfler ve yön tuşları gibi gruplar olduğu gibi CTRL, ALT, ALTGR, DELETE, INSERT, SHIFT, TAB, ESC, BCKSPC (geriye silme tuşu), CAPSLOCK ve ENTER tuşları gibi tuşlar da mevcuttur.
Klavyeler harflerin dizilişine göre farklı tiplerde olabilirler. Sol üstte bulunan harf Q ise Q klavye F ise F klavye olarak adlandırılır. F klavyede harfler Türkçe daktilolarda düzenlendikleri şekildedirler. Bunun nedeni ise pek çoğumuzu hayrete düşürecek şekilde, kullanıcılara hız kazandırmak veya kullanış kolaylığı sağlamak değil aksine yazım hızını düşürmek içindir. Bilgisayarların klavyeleri genelde, yazım düzenini daktilodan almıştır. Daktilo kullanıcılarının iyi bileceği gibi, daktilo ile fazla hızlı yazmaya çalışılırsa tuşlar şeride vurdukları yerde sıkışıklığa neden olurlar. İşte bu noktadan hareketle her dilin dil yapıları incelenerek, olası sık sık yan yana tekrarlanan tuşlar tespit edilip mümkün oranda ayrık yerlere yerleştirilmişlerdir.
İçinde Türkçe’ye özgü harfler (Ş,Ç,İ,Ğ,Ü,Ö) bulunan yazılar hazırlayacaksanız kullandığınız bilgisayarın klavyesinde Türkçe harflerin bulunmasına dikkat etmeniz gerekir. Yandaki resimde Microsoft firması tarafından üretilip piyasaya verilen bir klavye bulunmaktadır.
Klavye üzerindeki tuşların değişik amaçları bulunmaktadır. Dikkatlice bakıldığı zaman klavye üzerindeki tuşların guruplara ayrılmış olduğunu göreceksiniz. Klavye üzerinde Fonksiyon tuşları, sayı tuşları, harfler ve yön tuşları gibi gruplar olduğu gibi CTRL, ALT, ALTGR, DELETE, INSERT, SHIFT, TAB, ESC, BCKSPC (geriye silme tuşu), CAPSLOCK ve ENTER tuşları gibi tuşlar da mevcuttur.
Ekranlar (Monitörler)
Ekran bilgisayarın mikro işlemcisinden gönderilen sinyalleri gözün görebileceği ve
kullanıcının anlayacağı şekilde görüntüye dönüştürmeye yaramaktadır. Başka bir deyişle
ekran, CPU tarafından işlenilen bilgilerin kullanıcıya iletildiği ortamdır. Ekranlar görüntüleme
ve çıkış aygıtı olduğu kadar, bazı modellerinde girdi aygıtı olarak da kullanılırlar. Bu tip
ekranlara dokunmatik ekranlar (touch screen monitors) denilmektedir. Dokunmatik ekranlar
aslında günlük hayatımızda sıkça kullandığımız aygıtlardır. Örneğin, Yapı Kredi Bankasının
(veya benzeri) elektronik para makinelerinden (ATM) para çekmeye gidilince, klavyesiz bir
ekranla karşılaşılır. Ekran üzerinde belirtilen yerlere dokunmak suretiyle istenilen bilgiler hızlıca merkezi bilgisayara aktarılır. Monitörlere ekran da denilmektedir. Ancak bu doğru bir
tanım değildir. Bu iki kavramı netleştirmek için ekranın sadece görüntüyü izlediğimiz ön
kısım olduğunu ve monitörün de tüm cihaz olduğunu öğrenmemiz gereklidir.
Monitörler temel olarak ikiye ayrılmaktadır: CRT monitörler ve LCD monitörler. CRT
monitörler klasik televizyon tipinde olan modellerdir. LCD monitörler ise çok daha incedirler.
Bu teknoloji yeni olduğundan dolayı CRT monitör tiplerinden daha pahalıdırlar ama daha net
yani güzel görüntü verebilmektedirler.
LCD monitörler daha çok taşınabilir, avuç içi bilgisayarlar ve dijital kameralarda
kullanılırlar. Son zamanlarda fiyatlarının düşmesiyle birlikte evlerde ve ofislerde masa üstü
bilgisayarlar için de tercih edilmektedirler. LCD, “Sıvı Kristal Ekran” (Liquid Crystal
Display) anlamındadır. Bu monitörlerin en büyük özellikleri ve tercih sebepleri, ince oluşları,
az yer kaplamaları, göze hoş görünmeleri ve daha net görüntüler sağlamalarıdır.
Ekranların arkasında elektrik kablosu haricinde bilgileri ekrana aktaran bir de video
kablosu mevcuttur. Bilgisayar kasası arkasındaki yuvaya takılır.
Monitörler büyüklüklerine
göre de sınıflandırılırlar. 14”, 15”, 17” ve 21” gibi büyüklüklere piyasada rastlamak
mümkündür.
Ekranlar konusunda bilinmesi gereken iki önemli özellik var. Birincisi, ekranın nokta
çapı. Bu değer ne kadar küçük olursa ekranın görüntü kalitesi o kadar artar. Piyasada yaygın
olarak bulunan ekranların nokta çapı 0.28’dir. Büyük ekranların nokta çapı daha küçük
olduğu için görüntü kalitesi daha yüksektir.
Ekranlar konusunda ikinci önemli nokta, ekranın
çözünürlüğüdür.
Tasarım veya masa üstü yayıncılık işleri ile uğraşanların ekranları en azından 17 inç
büyüklüğe sahip olmalıdır. Çünkü 14 inç büyüklüğe sahip ekranları göz sağlığı gözetilirse
640x480 modunda kullanmak gerekmektedir. Çözünürlük yüksek seçildiği zaman yazılar ve
resimler aynı oranda küçülmekte ancak yazıları okumak zor olmaktadır.
Yazıcılar
Yazıcılar, klavye veya daha değişik giriş
aygıtları ile bilgisayara girilen, bilgileri veya yazıları
kağıt üzerine aktarmaya yararlar. Örneğin, muhasebe
programını kullanan bir muhasebeci aylar itibarı ile
bilgisayara girdiği fişleri yılın sonunda kağıda aktarıp
vergi dairesine vermek için yazıcıya ihtiyaç duyar.
Yazıcıları fazla detaya girmeden sınıflandırmak
gerektiğinde, kullanılabilecek bir kaç ölçüt vardır.
Yazıcılar kullandıkları yazma teknolojisi bakımından
şimdilik üçe ayrılmaktadır: Nokta vuruşlu, lazer ve
mürekkep püskürtmeli yazıcılar. Şimdilik piyasada
en yaygın olarak kullanılan ve en ekonomik yazıcılar nokta vuruşlu, Dot Matrix yazıcılardır.
Ayrıca nokta vuruşlu yazıcılar, yazma maliyeti en düşük olan yazıcılardır.
Fare (Mouse)
Daha önce belirtildiği gibi kullanıcı bilgisayara bilgileri
klavye ile girer ve seçimlerini klavye aracılığıyla
yapmaktadır. Son yıllarda bilgisayarda seçim yapma ve kısıtlı
da olsa bilgi girmede yaygın olarak kullanılan diğer bir giriş
aygıtı da faredir (Mouse).
Bilgisayara fareyi bağlama işlemi iki aşamalıdır.
Birinci aşama çok kolaydır. Fare kablosunun ucunu bilgisayarın arkasındaki çıkışlardan birine
takmanız yeterlidir. Bilgisayara fare takılırken bilgisayarın kapatılması önerilir. Çok fazla
zorlamazsanız, fareyi yanlış bir çıkışa bağlama imkanı yoktur. Fareyi de diğer tüm cihazlarda
olduğu gibi bilgisayara bağlamanın iki aşaması var. Birinci aşama fiziksel olarak teması
sağlamak ikinci aşama ise, fareyi bir program aracılığı ile bilgisayara tanıtmaktır. Günümüzde
işletim sistemleri yeni bir fareyi bilgisayarımıza bağladığımız zaman genelde kendiliğinden
tanıyabilmektedir. Piyasada hem iki tuşlu, hem de üç tuşlu fareler var. Her ikisi de yeterli
olmaktadır.
Tarayıcılar (Scanners)
Gazete veya dergilerde gördüğünüz
resimleri, kendi çektiğiniz fotoğrafları
bilgisayara aktarmak istiyorsanız bir tarayıcı
edinmeniz gerekir. Tarayıcıların fiyatları son
zamanlarda oldukça düştüğü için tarayıcı
satışlarında artmalar oldu. Bilgisayara
bağlanma tipi bakımından iki değişik tarayıcı bulunmaktadır. Tarayıcılar bilgisayara ya SCSI
bir kartla bağlanmakta ya da yazıcının takıldığı paralel çıkışa bağlanır. Paralel çıkıştan
bilgisayara bağlanan tarayıcılar daha ekonomiktir. Ancak SCSI olanlar da daha hızlıdırlar.
Hoparlörler (Speaker)
Günümüz bilgisayarlarının %99’unda ses kartı bulunduğu düşünülürse bu ses kartının
sunduğu ses çıkış özelliğini dinleyebilmek için hoparlörlere ihtiyaç duyacağımız görülür. Hoparlörler bilgisayarımızdan ses çıktısı alabilmek için kullanılırlar. Bilgisayarların arka kısmındaki ses kartı çıkışına, Spk Out, Out veya Speaker yazan kısıma takılır. Ayrıca CD ve DVD sürücülerinin üzerinde bulunan kulaklık yerine de hoparlör takılarak ses çıktısı almak mümkündür.
Mikrofon
Mikrofonlar ses kaydetmek yada sesli iletişim yapmak için, yani bilgisayarımıza ses
girdisi yapabilmek için kullanılmaktadırlar. Örneğin power point gibi bir slayt hazırlama
programı ile sunu hazırlarken ayni zamanda sesli anlatım özelliğini de kullanarak sununuzu
zenginleştirebilirsiniz. Bilgisayarınız yardımı ile uzakta olan bir kişi ile iletişim kurarken,
bunu sanki telefonda konuşur gibi de yapabilirsiniz!
Barkod Okuyucu
Barkod okuyucular temel olarak okudukları barkod bilgisini kablo aracılığıyla veya
kablosuz olarak bilgisayara doğrudan aktaran cihazlardır. Barkod okuyucular CCD, Long
Range (Uzak Mesafe), Laser ve Kablosuz sınıfındadırlar.
CCD okuyucular yakın temasla ve ancak okuyucunun kafa genişliği kadar olan
barkodları okuyabilirler. Long Range okuyucular bir tür CCD okuyucu olup, barkod genişliği
kafa genişliği ile kısıtlı değil ve 10-12 cm gibi uzak mesafeden okuma yapabilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder