.:: BİLGİSAYAR NEDİR ? ::.

Bilgisayar, kullanıcıdan aldığı verilerle mantıksal ve aritmetiksel işlemleri yapan; yaptığı işlemlerin sonucunu saklayabilen; sakladığı bilgilere istenildiğinde ulaşılabilen elektronik bir makinedir. Bu işlemleri yaparken veriler girilir, işlenir, depolanabilir ve çıkışı alınabilir. Bilgisayar işlem yaparken hızlıdır, yorulmaz, sıkılmaz. Bilgisayar programlanabilir. Bilgisayar kendi başına bir iş yapmaz. 


Giriş: Kişi tarafından veya bilgisayar tarafından sağlanan verilerdir. Bu veriler, sayılar, harfler, sözcükler, ses sinyalleri ve komutlardır. Veriler giriş birimleri tarafından toplanır. 

İşlem: Veriler insanların amaçları doğrultusunda, programın yetenekleri ölçüsünde işlem basamaklarından geçmesine denir. 

Bellek: Verilerin saklandığı yerdir. Giriş yapılan veriler, işlenen veriler bellekte saklanır. 

Çıkış: Bilgisayar tarafından üretilen rapor, döküman, müzik, grafik, video, resimlerdir. İşlenmiş sonuçların yazılı olarak ekrandan veya diğer çıkış birimlerinden çıkarılmasıdır. Bir bilgisayar sistemi işletmek için yazılım ve donanıma gereksinim duyulmaktadır. 

Bilgisayar donanımını "Dış Donanım Birimleri" ve "İç Donanım Birimleri" olmak üzere iki başlık altında inceleyelim..



.:: İÇ DONANIM BİRİMLERİ ::.

1. ANAKARTLAR

Anakart, bilgisayar parçalarını ve bu parçalar arasında veri iletimini sağlayan yolları üzerinde barındıran elektronik devrelere verilen isimdir.

Anakartın Yapısı ve Çalışması

Anakartlar özel alaşımlı bir blok üzerine yerleştirilmiş ve üzerinde RAM yuvaları genişleme kartı slotları, devreler ve yongalar bulunan ve bütün bu donanım birimlerinin mikroişlemci ile iletişimini sağlayan elektronik devredir. Anakart, üzerindeki yonga setleri sayesinde sistem çalışmasını organize eder. Bir nevi tüm birimlerin bir arada ve uyumlu çalışmasını sağlayan bir köprü vazifesi görür.


Anakart bütün donanımları veya bağlantı noktalarını üzerinde bulundurur. Üzerinde mikroişlemci soketi, RAM slotu, genişleme yuvaları (ISA, PCI, AGP ve PCI-e), BIOS, donanım kartları (dâhilî), veri yolları ve bağlantı noktalarını bulundurur.

Anakart, bilgisayara hangi sistem bileşenlerinin eklenebileceğini ve hızlarının ne olacağını belirleyen temel unsurdur.

Anakartlarda dikkat edilmesi gereken hususların başında, kullanılmak istenen CPU (işlemci) ile uyumlu bir yonga seti kullanan bir anakart sahibi olmanız gerekliliği gelir. En son işlemci, anakart ve diğer donanım bilgilerine çeşitli bilgisayar dergilerinden faydalanarak ve internette araştırma yaparak ulaşılabilir.

  • Anakartın Bileşenleri

Anakartlar büyük elektronik devreler olduğu için tek tek elemanları ele almak yerine bölgesel olarak anlatmak yerinde olacaktır.

Aşağıda i7 çekirdek yapısına sahip bir işlemci için üretilmiş bir anakart modeli görülmektedir.


  • Yonga Seti (Chipset)


Anakart üzerinde yer alan bir dizi işlem denetçileridir. Bu denetçiler anakartın üzerindeki bilgi akış trafiğini denetler. Bilgisayarın kalitesi, özellikleri ve hızı üzerinde en önemli etkiye sahip birkaç bileşenden biridir. Bir yonga seti “North Bridge” (kuzey köprüsü) ve “South Bridge” (güney köprüsü) denen iki yongadan oluşur. Esasen bir anakart üzerinde birden fazla yonga mevcuttur. Ancak kuzey ve güney köprüleri yönetici yongalardır.

Tipik bir kuzey köprüsü yongası temel olarak işlemciden, bellekten, AGP veya PCI ekspres veri yollarından sorumludur ve bunların kontrolüyle bunlar arasındaki veri aktarımını sağlar. Ancak kuzey köprüsü ve güney köprüsü özellikleri üreticiye ve yonga setine göre farklılık gösterebilir ve bu genellemenin dışına çıkabilir. Kuzey köprüsü yongası fonksiyonlarından dolayı işlemciye, bellek ve AGP slotlarına yakın olmalıdır (Sinyalin geçtiği fiziksel yollar ne kadar kısa olursa sinyal o kadar temiz ve hatasız olur.) ve bu yüzden de anakartın üst kısmına yerleştirilir. Zaten adındaki “kuzey” kelimesi de buradan gelmektedir.


Güney köprüsü yongası ise giriş-çıkış birimlerinden, güç yönetiminden, PCI
veriyolundan ve USB ile anakarta entegre özelliklerden (ses ve ethernet gibi) sorumludur. Adındaki “south” kelimesinin de yine anakarttaki pozisyonundan geldiği kolayca tahmin edilebilir.

Üreticilerin yonga setlerini iki parça hâlinde tasarlamaları anakart tasarımında
esneklik sağlar. Örneğin USB 2.0 desteği olmayan bir yonga setine bu desteği eklemek için bütün yonga setini baştan tasarlamak yerine sadece güney köprüsü yongasında değişiklik yapmak çok daha kolaydır. Ayrıca değişik özelliklerdeki güney köprüsü yongaları kullanılarak değişik kullanıcı gruplarına hitap etmek mümkün olur ve böylece
kullanmayacağınız özellikler için boşuna para vermek zorunda kalmamış olursunuz.

  2. İŞLEMCİLER

İŞlemciler, mikroişlemciler bilgisayara yüklenen işletim sistemini ve diğer tüm 
programları çalıştırıp bu programların işlemlerini yerine getirir. Bu sebeple merkezî işlem birimi (MİB) adını alırlar, ingilizcedeki karşılığı ise “Central Processing Unit”dir (CPU).Genel bir bilgisayar dört ana birimden oluşur.

 Bunlar sırasıyla aşağıdaki gibidir:
 Merkezî işlem birimi (MİB, central processing unit-CPU)
 Hafıza-bellek (memory)
 Giriş/çikiş (Input/Output-I/O) ünitesi
 Giriş çıkış ünitesine bağlanan çevre birimleri (fare, klavye, yazıcı, tarayıcı, 
monitör vb.).

2.2. İşlemci Çeşitleri

Nasıl ki dünyada birçok anakart üreticisi pek çok çeşitte üretim yapıyorsa ve pek çok
firmadan oluşuyorsa işlemcilerde de aynı şey geçerlidir. işlemci üreticileri de dünya
üzerindeki kullanıcılar için birçok çeşit ve içeriğe sahip işlemciler üretmektedir.
işlemciler anakart üzerine bağlantı şekillerine göre soket işlemciler ve slot işlemciler
olmak üzere ikiye ayrılır.

2.3. İşlemci Seçimi

Yeni bir bilgisayar satın alırken işlemci ve anakart konularına ayrıca dikkat
edilmelidir. Bu iki bileşen performansları da diğer tüm bileşenlerin performansına doğrudan etki eder. Her işlemcinin her anakarta takılamayacağını göz önünde bulundurarak çalışmak istediğiniz işlemciyi seçtiğinizde onu destekleyen anakartları gözden geçirmelisiniz.Performans istenilen durumlarda FSB ve ön belleği yüksek, HT (hyper threading) ve çok çekirdekli işlemci tercih etmelidir.
Toplumumuzda genel kabul gören almışken en iyisini alayım mantığı yanlıştır. Sadece
internete giren ve ofis programlarıyla çalışan birinin hızlı bir işlemci almasına gerek yoktur.

2.4. İşlemci Montajı

Anakartlarda anlatıldığı gibi insanlar üzerinde deşarj yapılmadığı sürece var olan bir
elektrik yükü çok hassas elektriksel değerlerle çalışan bilgisayar donanımlarına zarar
verebilir. Bu nedenle bilgisayar parçalarına dokunmadan önce üzerinizdeki antistatik yükün boşaltılması gerekir. Bunun için en basit yöntem olarak eller bulunduğunuz mekândaki duvara veya metal olan kalorifer peteği, çeşme gibi yerlere dokundurulabilir. İşlemci, anakart kasaya monte edilmeden önce takılırsa kolaylık sağlayacaktır.

2.5. İşlemci Soğutması

Bilgisayar sisteminde en hızlı çalışan birim mikroişlemcilerdir. işlemci üreticileri bu
hızı sağlayabilmek için yukarıdaki tabloda gösterildiği gibi daha fazla transistörü bir gövde içerisine sığdırma yarışına girmişlerdir. Bu yarış doğal olarak mikroişlemcilerde ısınma problemini yanında getirmiştir. Örnek olarak bir sınıf içerisinde 30 öğrencinin nefes alıp vermesiyle bile ortam ısısı artmaktadır. Aynen öyle milyonlarca ii yapan transistörün soğuk kalması da düşünülemez. Bu sıcaklık öyle noktalara ulaşır ki mikroişlemci zarar görebilir.

3. BELLEKLER

Bellekler, bilgi depolama üniteleridir. Bilgisayarlar her türlü bilgiyi (resim, ses, yazı 
gibi) ikilik sayılar ile kullanır ve saklar. Bir bilgi mantıksal olarak “0” ve ”1”lerden oluşur. Aynı şekilde bu ikilik bilgiler kısa veya uzun süreli depolanırken de kullanılır.

3.2.Bellek Çeşitleri

Günlük kullanımda, RAM, hafıza ve bellek kelimeleri çoğunlukla aynı kavramı ifade 
etmekte kullanılır. Hangi kavramı kullandığınız çok önemli olmayabilir ancak doğru 
sınıflandırmayı bilmeniz önemlidir.

Öncelikle temel kavramların aslında neyi ifade ettiği bilinmelidir. Hafıza veya bellek 
kelimeleri daha üst düzey ifadelerdir.

Bilgisayarın ana hafızası olan RAM’in, sadece bir hafıza türü olduğu unutulmamalıdır.
RAM’in yanı sıra bilgisayar bünyesinde daha birçok hafıza birimi vardır. CMOS, ROM, 
EPROM, flash gibi kavramların hepsi birer hafıza türüdür.

3.2.1. RAM(Random Access Memory-Rasgele Erişimli Bellek )

RAM, elektrik kesildiğinde içerisindeki veriler kaybolduğundan işlemcinin işleyeceği 
verilerin tutulduğu geçici bir depolama alanıdır. 
Bilgisayar üzerinde işlem yaparken en önemli noktalardan biri yeterli ve kaliteli 
RAM’lere sahip olunmasıdır. Aksi hâlde yeterli RAM alanı mevcut değil ise düşük 
performansın yanında birçok yazılımı çalıştıramama gibi problemler de çıkabilir.


3.2.2. ROM (read only memory-salt okunabilir bellek)


ROM, sadece okunabilir bellekler için kullanılan genel bir ifadedir. ilk üretilen ROM 
sadece okunabilir özelliktedir. Daha sonra üretilen ROM çeşitleri üzerinde elektriksel 
yöntemlerle değişiklik yapılabilmektedir. Bu tipteki hafıza birimleri elektrik kesildiğinde dahi bilgilerin saklanması gerektiği durumlarda kullanılmaktadır. Genel olarak dört gruba ayrılır.


4. KASALAR
4.1. Bilgisayar Kasaları

Kasanın içinde anakart takma tepsisi, güç kaynağı yuvası, birkaç tane 5.25" ve 3.5"luk 
yuvalar -ki buralara sabit disk ve CD-ROM sürücü gibi aygıtlar yerleştirilir-, arka tarafında soket boşlukları vardır.

1 tane yeniden başlatma, 1 tane açma düğmesi ve 1 tane de kilit düğmesine sahip 
olabilir. Yatay ve dikey yerleştirilebilenleri, alüminyum veya çelikten yapılanları ve boyut olarak değişik yapılarda bulunanları mevcuttur.


4.1.1. Kasa Çeşitleri

Kasaların farklı çeşitlerde olmasının birtakım sebepleri vardır. Bunlar yerleşim, boyut, 
takılabilecek donanım sayısı, sağladıkları güç gibi özelliklerden doğar. 

Masaüstü (desktop) kasa: Yatay olup üzerine ekran konulabildiği için yerden tasarruf edilir ve kasa göz önünde olur. Tower kasaya göre çokça yaygın değildir. Genişleme kartları dikey yerleştirildiğinden kasa içerisine standart donanım kart sayısı fazla değildir.

Kule (tower) kasa: Tower kasalar büyüklük bakımından üçe ayrılır. Full-tower olarak isimlendirilen kasa en büyükleridir ve 60 ile 90 cm yüksekliğindedir. Üzerine birçok sürücü takılabilir. Bu yüzden de güçlü bir güç kaynağı bulunur. Bu boyuttaki kasalarda genişleme sorunu yaşanmaz. Boyutu büyük olduğu için çok iyi derecede soğutma yapılabilir. Boyut bakımdan ikinci büyük kasa, mid-tower kasadır. Mid-tower birçok yönden full-towera benzer. Ama daha kısadır. Mini-tower olarak isimlendirilen kasa ise en popüler olanıdır. 50 ile 60 cm yüksekliğindedir ve desktop kasadan daha geniştir. Boyutundan dolayı da masa üzerinde daha az yer kaplar.

Slim kasa: Bu tip kasalar hem yatay hem de dikey olarak kullanılabilir. Genelde mid tower büyüklüğündedir.

4.1.2. Güç Kaynakları

Tüm donanım birimlerinin elektrik enerjisini sağlayan cihazdır. Üzerinde anakart, 
sürücülerin ve kasa içi fanların elektrik enerjisini karşılamak üzere kablo konnektörleri vardır. Diğer donanım birimleri enerjisini anakarttan alır.
 Sıradan bir bilgisayarın kullandığı  güç kaynağı yaklaşık 450-600 watt güçtedir.
5. DiSK SÜRÜCÜLER

Günümüzde yazılımların dağıtımı, bilgi arşivleme ve sistem yedekleme de bilgilerin 
kalıcı olarak saklandığı ortamlardır.

5.1. Sabit Diskler

Bilgisayar temel bileşenlerinden içerisinde sadece sabit disk yapısal olarak 
diğerlerinden farklılık gösterir. Sabit diskler, günümüz teknolojisinde, büyük boyutlardaki verilerimizi uzun vadeli saklamak için kullandığımız bileşenlerdir. Bu yüzden bilgisayarın en önemli parçalarındandır.

5.2. Optik Disk Sürücüleri

Verileri okuma ve yazmanın özel bir ışık sistemiyle gerçekleştirildiği optik depolama 
birimleridir. Bunları okuyan araçlara ise optik sürücüler denir. 
Üç temel optik disk türü vardır. Bunlar; CD (compact disk), DVD (digital versatile 
disk / dijital çok yönlü disk) ve BluRay (mavi lazer teknolojili disk)dır.


5.3. Kart Okuyucular 

Flash bellekler günümüzün hızlı, pratik ve yüksek kapasiteli taşınabilir hafıza türü uygulamalarındandır. Flash hafıza türü, elektrik gücü kesildiğinde bile sakladığı veriyi tutabilen ve elektronik olarak içeriği silinip yeniden programlanabilen bir bellek türüdür.Flash hafızalar yaygın olarak USB bellek aygıtlarında ve birçok özelleşmiş aygıtın içinde yer alan hafıza kartlarında kullanılır.Flash kelimesi, günümüzde taşınabilir USB bellekler ile eş anlamlı hâle gelmiş durumdadır.


6. DONANIM KARTLARI

Anakart üzerindeki genişleme yuvarına takılan kartlara verilen genel isimdir. Önceleri 
anakartlar üzerinde PCI, ISA, AGP gibi slotların sayısı çok olurdu. Bunlar eklenecek 
donanım kartları sayısını artırmak içindi. Günümüzde ise onboard (tümleşik) teknolojisinin gelişmesiyle eskisine nazaran daha az genişleme yuvasına ihtiyaç duyulmasına sebep oldu.

6.1. Ekran Kartı

Bilgisayar ekranındaki bütün yazı ve grafiğin oluşturulmasında işlemci ile ekran 
arasında görev yapan dönüştürücülerdir. Bilgisayarlarda görüntü kalitesi hem ekran kartına hem de monitöre bağlıdır. Ekran kartının kalitesini ise fiziksel yapısı, kullandığı veriyolu ve ara yüz çeĢidi (CGA, VGA, SVGA) belirmektedir. Ekran kartı bilgisayar sisteminin 4 bileşenini kullanır.

 Anakart: Ekran kartına veri için bağlantı ve enerji sağlar. 
 Mikroişlemci: Her bir pikselle ne yapacağı kararını verir. 
 Bellek: Ekran kartına gönderilecek bilgileri geçici olarak tutar. 
 Monitör: Ekran kartında gelen bilgileri görüntüler. 


6.2. Ses Kartı

Ses kartı, sayısal olarak tutulan ses bilgilerini analog ses sinyallerine ve aynı zamanda 
da analog ses sinyallerini sayısala dönüştürmektedir. Hoparlörden alınan ses, dijital bilginin analog sinyale dönüşmüş şeklidir.Mikrofondan bilgisayara kaydedilen seste, analog sinyalin dijital ses bilgisine dönüşmüş şeklidir.


6.3. Ethernet Kartı

Bilgisayarlar arasında her türden verilerin transferini kablolar aracılığı ile taşıyabilmek için kısaca ağ denilen yapılar oluşturulur. Ağda bulunan makinelerin sayısı ve  mesafelerine göre çok değişik yapı ve bağlantı oluşturulabilir. Yerel ağın oluşturulmasında kullanılan ve bilgisayarla arasındaki fiziksel bağlantıyı sağlayan kartlara ethernet kartı denir.


6.4. Diğer Donanım Kartları


Bilgisayarda tümleşik olarak gelmeyen genişleme kartları anakarttaki slot sayısının 
müsaade ettiği kadar bilgisayar donanımına eklenebilir. Eğer takılacak bir slotunuz 
kalmamışsa USB portlarından haricî (external) olarak ekleyebilirsiniz. Tabii bu da USB’yi kullanan diğer cihazların bant genişliğini azaltmış olacaktır.





.:: DIŞ DONANIM BİRİMLERİ ::.

Bilgisayarın doğrudan bir parçası olmayan ancak bilgisayara daha sonradan çeşitli portlar vasıtasıyla bağlanan cihazlara dış donanım birimleri ismini veriyoruz. Klavye, fare, monitör, yazıcı, kart okuyucu gibi donanım birimlerine örnek olarak verebiliriz.

Klavye

Kullanıcılar mesajlarını ve isteklerini klavye aracılığıyla bilgisayara aktarırlar. Bilgisayar, temelde klavye aracılığıyla yönlendirilir ve kumanda edilir. Klavye hakkında bilinmesi gereken, klavyenin bir giriş aygıtı olduğu ve klavyenin tuşlarına basılması halinde basılan tuşun veya harfin kodunun bilgisayarın işlemcisi tarafından değerlendirilmek üzere belleğe aktarıldığıdır. Giriş cihazlarının temel özelliği, kullanıcının anlayabildiği bilgileri, bilgisayarın anlayabileceği şekle (yani dijital hale) çevirmeleridir. 

Klavyeler harflerin dizilişine göre farklı tiplerde olabilirler. Sol üstte bulunan harf Q ise Q klavye F ise F klavye olarak adlandırılır. F klavyede harfler Türkçe daktilolarda düzenlendikleri şekildedirler. Bunun nedeni ise pek çoğumuzu hayrete düşürecek şekilde, kullanıcılara hız kazandırmak veya kullanış kolaylığı sağlamak değil aksine yazım hızını düşürmek içindir. Bilgisayarların klavyeleri genelde, yazım düzenini daktilodan almıştır. Daktilo kullanıcılarının iyi bileceği gibi, daktilo ile fazla hızlı yazmaya çalışılırsa tuşlar şeride vurdukları yerde sıkışıklığa neden olurlar. İşte bu noktadan hareketle her dilin dil yapıları incelenerek, olası sık sık yan yana tekrarlanan tuşlar tespit edilip mümkün oranda ayrık yerlere yerleştirilmişlerdir. 

İçinde Türkçe’ye özgü harfler (Ş,Ç,İ,Ğ,Ü,Ö) bulunan yazılar hazırlayacaksanız kullandığınız bilgisayarın klavyesinde Türkçe harflerin bulunmasına dikkat etmeniz gerekir. Yandaki resimde Microsoft firması tarafından üretilip piyasaya verilen bir klavye bulunmaktadır. 

Klavye üzerindeki tuşların değişik amaçları bulunmaktadır. Dikkatlice bakıldığı zaman klavye üzerindeki tuşların guruplara ayrılmış olduğunu göreceksiniz. Klavye üzerinde Fonksiyon tuşları, sayı tuşları, harfler ve yön tuşları gibi gruplar olduğu gibi CTRL, ALT, ALTGR, DELETE, INSERT, SHIFT, TAB, ESC, BCKSPC (geriye silme tuşu), CAPSLOCK ve ENTER tuşları gibi tuşlar da mevcuttur. 

Ekranlar (Monitörler) 

Ekran bilgisayarın mikro işlemcisinden gönderilen sinyalleri gözün görebileceği ve kullanıcının anlayacağı şekilde görüntüye dönüştürmeye yaramaktadır. Başka bir deyişle ekran, CPU tarafından işlenilen bilgilerin kullanıcıya iletildiği ortamdır. Ekranlar görüntüleme ve çıkış aygıtı olduğu kadar, bazı modellerinde girdi aygıtı olarak da kullanılırlar. Bu tip ekranlara dokunmatik ekranlar (touch screen monitors) denilmektedir. Dokunmatik ekranlar aslında günlük hayatımızda sıkça kullandığımız aygıtlardır. Örneğin, Yapı Kredi Bankasının (veya benzeri) elektronik para makinelerinden (ATM) para çekmeye gidilince, klavyesiz bir ekranla karşılaşılır. Ekran üzerinde belirtilen yerlere dokunmak suretiyle istenilen bilgiler hızlıca merkezi bilgisayara aktarılır. Monitörlere ekran da denilmektedir. Ancak bu doğru bir tanım değildir. Bu iki kavramı netleştirmek için ekranın sadece görüntüyü izlediğimiz ön kısım olduğunu ve monitörün de tüm cihaz olduğunu öğrenmemiz gereklidir.

Monitörler temel olarak ikiye ayrılmaktadır: CRT monitörler ve LCD monitörler. CRT monitörler klasik televizyon tipinde olan modellerdir. LCD monitörler ise çok daha incedirler. Bu teknoloji yeni olduğundan dolayı CRT monitör tiplerinden daha pahalıdırlar ama daha net yani güzel görüntü verebilmektedirler. 

LCD monitörler daha çok taşınabilir, avuç içi bilgisayarlar ve dijital kameralarda kullanılırlar. Son zamanlarda fiyatlarının düşmesiyle birlikte evlerde ve ofislerde masa üstü bilgisayarlar için de tercih edilmektedirler. LCD, “Sıvı Kristal Ekran” (Liquid Crystal Display) anlamındadır. Bu monitörlerin en büyük özellikleri ve tercih sebepleri, ince oluşları, az yer kaplamaları, göze hoş görünmeleri ve daha net görüntüler sağlamalarıdır. Ekranların arkasında elektrik kablosu haricinde bilgileri ekrana aktaran bir de video kablosu mevcuttur. Bilgisayar kasası arkasındaki yuvaya takılır. 

Monitörler büyüklüklerine göre de sınıflandırılırlar. 14”, 15”, 17” ve 21” gibi büyüklüklere piyasada rastlamak mümkündür. Ekranlar konusunda bilinmesi gereken iki önemli özellik var. Birincisi, ekranın nokta çapı. Bu değer ne kadar küçük olursa ekranın görüntü kalitesi o kadar artar. Piyasada yaygın olarak bulunan ekranların nokta çapı 0.28’dir. Büyük ekranların nokta çapı daha küçük olduğu için görüntü kalitesi daha yüksektir. 

Ekranlar konusunda ikinci önemli nokta, ekranın çözünürlüğüdür. Tasarım veya masa üstü yayıncılık işleri ile uğraşanların ekranları en azından 17 inç büyüklüğe sahip olmalıdır. Çünkü 14 inç büyüklüğe sahip ekranları göz sağlığı gözetilirse 640x480 modunda kullanmak gerekmektedir. Çözünürlük yüksek seçildiği zaman yazılar ve resimler aynı oranda küçülmekte ancak yazıları okumak zor olmaktadır. 


Yazıcılar 

Yazıcılar, klavye veya daha değişik giriş aygıtları ile bilgisayara girilen, bilgileri veya yazıları kağıt üzerine aktarmaya yararlar. Örneğin, muhasebe programını kullanan bir muhasebeci aylar itibarı ile bilgisayara girdiği fişleri yılın sonunda kağıda aktarıp vergi dairesine vermek için yazıcıya ihtiyaç duyar. Yazıcıları fazla detaya girmeden sınıflandırmak gerektiğinde, kullanılabilecek bir kaç ölçüt vardır. Yazıcılar kullandıkları yazma teknolojisi bakımından şimdilik üçe ayrılmaktadır: Nokta vuruşlu, lazer ve mürekkep püskürtmeli yazıcılar. Şimdilik piyasada en yaygın olarak kullanılan ve en ekonomik yazıcılar nokta vuruşlu, Dot Matrix yazıcılardır. Ayrıca nokta vuruşlu yazıcılar, yazma maliyeti en düşük olan yazıcılardır. 

Fare (Mouse) 

Daha önce belirtildiği gibi kullanıcı bilgisayara bilgileri klavye ile girer ve seçimlerini klavye aracılığıyla yapmaktadır. Son yıllarda bilgisayarda seçim yapma ve kısıtlı da olsa bilgi girmede yaygın olarak kullanılan diğer bir giriş aygıtı da faredir (Mouse). Bilgisayara fareyi bağlama işlemi iki aşamalıdır. Birinci aşama çok kolaydır. Fare kablosunun ucunu bilgisayarın arkasındaki çıkışlardan birine takmanız yeterlidir. Bilgisayara fare takılırken bilgisayarın kapatılması önerilir. Çok fazla zorlamazsanız, fareyi yanlış bir çıkışa bağlama imkanı yoktur. Fareyi de diğer tüm cihazlarda olduğu gibi bilgisayara bağlamanın iki aşaması var. Birinci aşama fiziksel olarak teması sağlamak ikinci aşama ise, fareyi bir program aracılığı ile bilgisayara tanıtmaktır. Günümüzde işletim sistemleri yeni bir fareyi bilgisayarımıza bağladığımız zaman genelde kendiliğinden tanıyabilmektedir. Piyasada hem iki tuşlu, hem de üç tuşlu fareler var. Her ikisi de yeterli olmaktadır. 


Tarayıcılar (Scanners) 

Gazete veya dergilerde gördüğünüz resimleri, kendi çektiğiniz fotoğrafları bilgisayara aktarmak istiyorsanız bir tarayıcı edinmeniz gerekir. Tarayıcıların fiyatları son zamanlarda oldukça düştüğü için tarayıcı satışlarında artmalar oldu. Bilgisayara bağlanma tipi bakımından iki değişik tarayıcı bulunmaktadır. Tarayıcılar bilgisayara ya SCSI bir kartla bağlanmakta ya da yazıcının takıldığı paralel çıkışa bağlanır. Paralel çıkıştan bilgisayara bağlanan tarayıcılar daha ekonomiktir. Ancak SCSI olanlar da daha hızlıdırlar.

Hoparlörler (Speaker) 

Günümüz bilgisayarlarının %99’unda ses kartı bulunduğu düşünülürse bu ses kartının 
sunduğu ses çıkış özelliğini dinleyebilmek için hoparlörlere ihtiyaç duyacağımız görülür. Hoparlörler bilgisayarımızdan ses çıktısı alabilmek için kullanılırlar. Bilgisayarların arka kısmındaki ses kartı çıkışına, Spk Out, Out veya Speaker yazan kısıma takılır. Ayrıca CD ve DVD sürücülerinin üzerinde bulunan kulaklık yerine de hoparlör takılarak ses çıktısı almak mümkündür. 

Mikrofon 

Mikrofonlar ses kaydetmek yada sesli iletişim yapmak için, yani bilgisayarımıza ses girdisi yapabilmek için kullanılmaktadırlar. Örneğin power point gibi bir slayt hazırlama programı ile sunu hazırlarken ayni zamanda sesli anlatım özelliğini de kullanarak sununuzu zenginleştirebilirsiniz. Bilgisayarınız yardımı ile uzakta olan bir kişi ile iletişim kurarken, bunu sanki telefonda konuşur gibi de yapabilirsiniz!




Barkod Okuyucu

Barkod okuyucular temel olarak okudukları barkod bilgisini kablo aracılığıyla veya kablosuz olarak bilgisayara doğrudan aktaran cihazlardır. Barkod okuyucular CCD, Long Range (Uzak Mesafe), Laser ve Kablosuz sınıfındadırlar. CCD okuyucular yakın temasla ve ancak okuyucunun kafa genişliği kadar olan barkodları okuyabilirler. Long Range okuyucular bir tür CCD okuyucu olup, barkod genişliği kafa genişliği ile kısıtlı değil ve 10-12 cm gibi uzak mesafeden okuma yapabilirler